Tüp bebek tedavisinin başarılı bir şekilde sonuçlanmasının en önemli şartı her çift için geçerli olan risk faktörlerine dayanılarak başarıyı artıracak olan uygun tedavilerin ve güncel tüp bebek yöntemlerinin kullanılmasıdır. Bunun yanı sıra 35’ten sonra hamilelik şansı azaldığından kadının yaşı tüp bebek tedavisinde başarını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Özellikle 40 yaşından sonra kadınlarda yumurtalık rezervleri azalır, yumurtaların sayısı ve kalitesi yeterince iyi olmaz, genetik sorunlarla karşılaşılma olasılığı artar.
Anne ya da baba adayında ve özellikle kadında farklı hastalıklar ve endokrin bozukluklar olması tüp bebek uygulamasını olumsuz yönde etkileyebilir. Sigara tüketimi oosit (yumurta) ve sperm kalitesi üzerinde negatif etkiye sahiptir. Endometria, adenomiyozisi hidrosalpenks gibi hastalıkların bulunması başarıyı azaltan faktörler arasında sayılabilir.
Sperm sayısının az olması ve sperm morfolojisinde bozukluklar olması tüp bebek uygulamasındaki başarı oranı üzerinde doğrudan etkilidir. Uygulamayı gerçekleştiren doktorun ve embriyoloji ekibinin IVF alanında sahip olduğu deneyim ve uygulamanın gerçekleştirildiği embriyoloji laboratuvarının koşullar da başarıyı etkileyen en önemli faktörlerdendir.
Bunların yanı sıra; vücut kitle indeksinin 30’un üzerinde olması, spermin tutunma sorunu, nedeni açıklanamayan kısırlık, spermlere ve yumurtalıklara zarar veren bağışıklık sistemi sorunları görülmesi, rahimde ve fallop tüplerinde sorunlar bulunması, rahimde miyom, polip, yapışıklık, endometriozis gibi tutunmayı engelleyen tıbbi sorunların olması tüp bebek uygulamasının başarısını etkileyebilir. Tüp bebek uygulaması süresince çiftlerin sigara ve alkol kullanmaması, stresten uzak durması ve dengeli beslenmesi önerilir.